29.04.2014
Yazarımızın geçtiğimiz hafta yayınlanması gereken makalesi sehven bu hafta yayınlandı. Özür dileriz. SAHİBİNİ ARAYAN MEKTUP Din insanı hem maddi hem de manevi yanlarıyla ele alan, insanın hem kişisel varlığı, hem de toplumsal yapısı için düzenlemeler getiren bir kurumdur.
Sevgi ise insanoğluna verilen, insana yakışan en güzel haslettir.
Dinimiz başta Allah ve Peygamber sevgisi olmak üzere bütün varlıkları sevmeyi tavsiye eder, öğretir.
İnsanoğlu akıl ve duygu dengesini kurması gereken bir varlıktır. İnsanın sağlıklı düşünebilmesi için aklının yanında duygularının da mutlaka sağlıklı olması gerekir.
Sevgi tanımayı, anlamayı, anlamlandırmayı gerektirir. Sevgi için akıl şarttır her şeyden önce. Yani akıl olmadan sevebilmek mümkün görünmüyor. Nasıl ki sevgi olmadan kuru akıl bir işe yaramıyorsa…
İnsanın düşünce dünyasını etkilemek kolay bir iş değildir. Ama onun kalbine girmek, sevgisini kazanmak, onun rızasını ve hoşnutluluğunu kazanmak çok daha zordur.
Kısacası sevmek zor iştir. Ama olmazsa olmaz bir insan olma şartıdır.
İnsan sevdiğinden korkarmış derler! Sevdiğinin sevgisini, güvenini, yakınlığını kaybetmekten, onun hoşnutluğunun kayboluşundan korkmaktır bu korku. Ancak korktuğunu ise sevemezmiş…
Dinimiz Allah ve Peygamber sevgisini esas alırken muhatabı olan insanoğlunun psikolojik yapısına çok uygun bir tavır almıştır.
Aksi halde sevemediğimiz bir Peygamberin getirdiği dini doğru anlamak ve onunla hayatımızın her cephesini inşa etmek mümkün olmayacaktı… Uzaklaştıran bir korku yerine, yakınlaştıran bir sevgi çok daha insanidir ve tercih edilmiştir .
Korktuğumuzu sevemediğimiz gibi, sevemediğimizden de uzaklaşırız. Sevdiğimize ise yakınlaşırız.
Peygamber ve Allah sevgisi Allah’ın Peygamberi aracılığıyla gönderdiği dinin doğru anlaşılması ve doğru yaşanması için şarttır. Çünkü din insan içindir..
Peygamberi sevmek demek Hz. Muhammed’i sevmek demektir. O’nu sevmek “ EN GÜZEL ÖRNEĞİ” örnek almak demektir.
“ÇOK YÜCE BİR AHLAK ÜZERİNDE” olan bir peygamberi örnek almak ise pek de kolay bir iş değildir… Çünkü “ EN GÜZEL ÖRNEĞİN” öncelikle çok iyi anlaşılması ve bilinmesi gerekmektedir.
Üstelik örnek almak “ O YÜCE AHLAK” a talip olmaktır. Yani Kur’an ahlakını hayata aktarmak demektir. En güzel ahlakın günümüzde temsilcisi olmak demektir. Bu lafla olmuyor elbette.
Türk milleti Peygamber sevgisini en coşkun seviyelerde yaşamış bir millettir. Tarihimizde bu örnekler çoktur.
Ama günümüzde kimliğimizi oluşturan pek çok hasletimizi kaybettiğimiz gibi sevmeyi de beceremiyoruz artık. Sadece her şeyin olduğu gibi sevginin de, Peygamberimizi sevmenin de “Edebiyatını” yapıyoruz…
Çünkü sevmek, sevdiğine yakın olmak, onun yolunda olmak, onun peşinde olmak, onun rızası ve sevgisi için ciddi çabalar göstermek ve bu varlık Peygamber ise O’nu en güzel örnek olarak almaktır.
Ama hiç de öyle görünmüyor…
Sadece tek bir örnek vereceğim: İçinde yaşadığımız kapitalist düzenin ve ahlaksızlığının en ufak bir eleştirisini bile yapmamak Peygamber sevgisinin ne mantığına ne de hissiyatına uygundur… Bir yanda Peygamber sevgisi olacak diğer yanda ise kapitalist usülllerle dünyanın yağmalanmasına hem de çok az kişinin lehine yağmalanmasına seyirci kalınacaktır. Bu olacak iş değildir. --------------------------
Peygamber sevgisi sade bir Müslüman için aynı zamanda O’na duyulan özlemdir. O’nun yüzünü görmek, sesini işitmek, güzel ahlakını görmek , O’nun dostu olmak her Müslüman için kutsal bir özlemdir. Bu hal samimi bir sevgi halidir.
Bu saf, samimi, berrak, riyadan uzak sevginin en güzel örneklerinden birini rahmetli annemin örneğinde tanıdım.
Annemin peygamberimize gönderdiği ve onun mezarı başında okunmasını istediği mektubu hacca giden bir hanımefendi götürmüş ve okumuş. Hanımefendi bu denli coşkulu ve örnek bir Peygamber sevgisi görmediğini söylüyor. Biz ise O’nun Allah’ın rahmetine kavuşmasından çok sonra öğrendik bu “Sahibini arayan” mektubu. (Bu mektuptan bahsetmenin riya olarak algılandığı kesin!)
Çocukluğumda beni Yunus’un ilahileri ile büyüten o muhterem kadın bütün ömrü boyunca yaşadığı samimi dindar hayatı ile ve çok safiyane duygularla Peygamberine gönderdiği mektupla Peygamber sevgisini göstermiş ve ahlakını örnek almış gerçek bir mümindir. Allah ona rahmet etsin ve mekanını cennet etsin.
Sevebilmek kadar sevecek varlıkları bulmak da bir zenginliktir. Sevginin en güzel örneklerinden biri de Peygamber sevgisidir.
Hem peygamber sevgisinin Müslüman’ı doğrudan Allah sevgisine ulaştırdığını bizzat Kur’an zikrediyor:
“Ey peygamber! (Allah’ı sevdiklerini iddia edenlere) de ki: “ Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah Gafurdur: Kendisini gerçek manada seven ve elçisine uyanları bağışlar.” Ali İmran Suresi 31.Ayet Sevgi ile yaşamak dindarane bir hayat sürmektir…
|